Ahtapotlar, olağanüstü zihinsel yeteneklere ve şaşırtıcı vücut yapısına sahip olduğuna inanılan derinliklerin en eski sakinleridir. Ahtapotun gözleri, deniz yaşamı için alışılmadık bir yapıya ve ışığa duyarlılığa sahiptir, bu da yumuşakçaların okyanusun en gözlü sakini olmasını sağlar.
Ahtapotlar - derin denizin entelektüelleri
Ahtapotlar, bilim adamları için hala bir gizem olan inanılmaz yaratıklardır. Bu canlılar, şaşırtıcı vücut yapıları ve sıra dışı zihinsel yetenekleriyle her zaman okyanus bilimcilerinin dikkatini çekiyor. Ahtapotların, mürekkepbalığı ve yunuslarla birlikte deniz faunasının en zeki temsilcileri olduğuna inanılıyor. Ancak, bu canlılar sadece zihinsel yetenekleri için dikkat çekici değildir.
Bilim adamları, ahtapotların yalnızca yapı olarak değil, aynı zamanda vücut uzunluğu ve görsel yeteneklere göre boyut olarak da benzersiz olan gözlere sahip olduğunu uzun zamandır fark ettiler. Büyük bir beyin ve kocaman gözler, ahtapotun etrafındaki dünya hakkında gezegendeki diğer hayvanlardan önemli ölçüde daha fazla bilgi almasına izin verir. Ahtapotun gözleri hala bilim camiasında tartışma konusu ve bu hayvanlar tarafından dünyanın vizyonunun tüm detayları insanlar tarafından anlaşılmıyor ve incelenmiyor, ancak yine de bilim adamlarının zaten bazı çarpıcı verileri var.
Ahtapot gözlerinin benzersiz özellikleri
Öncelikle ahtapotların gözlerinin çok büyük olduğunu ve hayvanın toplam vücut ağırlığının yaklaşık %10'unu oluşturduğunu söylemek gerekir. Vücut ağırlığına göre göz büyüklüğü açısından, ahtapotlar hayvanlar dünyasında gerçek rekor sahipleridir. Örneğin yetişkin bir dev ahtapotta göz küresinin boyutu 35-40 cm'dir.
Ahtapot gözünün anatomik yapısı insan gözünün yapısına çok benzer. Ahtapotun gözleri retina, iris, lens ve korneadan oluşur. Öğrenci hareketlidir ve genişleyebilir ve büzülebilir, ancak ahtapot bakışını merceğin eğriliğinden dolayı değil, retinaya olan yaklaşımı ve uzaklığından dolayı odaklar.
Bu yumuşakçaların, diğer deniz yaşamının yapamayacağı, ilgilerini çeken nesnelere bakışlarını odaklayabildiklerine inanılmaktadır. Ahtapot gözünün hassas retinası ve merceği, bulanık suda bile renkleri mükemmel bir şekilde ayırt eder. Ahtapotun gözlerinin büyüklüğü, okyanusta hayatta kalmasına da yardımcı olur, çünkü görme organının bu yapısı sayesinde bu yumuşakça, zifiri karanlıkta bile nesneleri görebilir.
Ahtapotun gözlerinin benzersiz yapısı, üç boyutlu bir resmi algılamasına izin verir, bu nedenle bu hayvanlar nesnelerin şeklini mükemmel bir şekilde ayırt eder. Bu kafadanbacaklıların bazı sevenleri, ahtapotun görsel organlarının ultraviyole ışık spektrumunda bile görmesine izin verdiğine inanıyor, ancak bu veriler henüz bilimsel olarak doğrulanmadı.